İstanbul Valisi Gül'den dikkat çeken bildiri: Devlet toplumsal medyadan yönetilmez

İstanbul Valisi Gül’den dikkat çeken bildiri: Devlet toplumsal medyadan yönetilmez

Marmaray‘da yanında iki çocuğu olan babanın uğradığı şiddet Türkiye’nin gündemine oturdu. Saldırganlardan biri tutuklandı, başkası ise isimli denetim kaidesiyle özgür bırakıldı.

Şiddet anının imgeleri toplumsal medyada yayılınca saldırganlar adeta linç edildi ve özel bilgileri ifşa edildi. Sonrasında ise Marmaray’da yaşananları görüntüye alan bir gazeteci yaşananları kendi gözünden anlattı, bahis değişik bir noktaya geldi.

VALİ GÜL’DEN REAKSİYON GECİKMEDİ

Bir günde değişen toplumsal medya yargılarına İstanbul Valisi Davut Gül’den reaksiyon geldi. Vali Gül, X hesabından yaptığı paylaşımda, İstanbul’un yaklaşık 16 milyon nüfusuyla Birleşmiş Milletler’e üye 130’dan fazla ülkeden daha büyük bir metropol olduğunu belirtti.

Böylesine büyük ve hareketli bir kentte vakit zaman münferit hataların yaşanabileceğini tabir eden Gül, kıymetli olanın, bu cürümlerin önlenmesine yönelik gözetici ve önleyici önlemlerin alınması ve bir olay yaşandığında ilgili kurumların derhal harekete geçerek gerekeni yapması olduğunu vurguladı.

“SUÇ İŞLEYENE CEZAYI DEVLET VERİR”

Gül, toplumsal medyaya yansıyan ya da yansımamış olsun hemşehrilerin huzurunu bozan herkese karşı güvenlik ünitelerinin 7 gün 24 saat kesintisiz vazife başında olduğunu aktararak, şunları kaydetti: “Her hatası toplumsal medyada teşhir etmek, bireyleri açıkça amaç göstermek ve linç kültürünü körüklemek, kamu tertibini zedeler, toplum vicdanını yaralar ve birebir vakitte türel ve vicdani sorumluluk doğurur. Kabahat işleyene cezayı devlet verir.

“TOPLUMSAL HUZURU KORUMAK HEPİMİZİN ORTAK GÖREVİ”

Adaletin yeri toplumsal medya değil, mahkeme salonlarıdır. Devlet toplumsal medyadan yönetilmez. Güvenlik, adalet ve kamu tertibi, ferdî reaksiyonlarla değil, anayasal kurumlar eliyle sağlanır. Toplumsal huzuru korumak hepimizin ortak misyonudur. Sağduyu, sorumluluk ve hukuk devleti şuuruyla hareket etmek zorundayız.”